Bugün size hayatımı düzenleyen bir kelimeden bahsetmek istiyorum.
Minimallik…(en az, asgari, en düşük)
Yaşamımda bana yetecek kadar eşyaya sahibim. Gardrobumdaki tüm kıyafetleri kullanıyorum mesala. Öyle sanıldığı kadar da büyük bir dolaba da sahip değilim. Burada şanslı olduğum tek bir konu var lise yıllarımda kullandığım kıyafetleri bile bugün giyebiliyor olmam. Düzenlememi şöyle yapıyorum. Mevsimlere göre kıyafetlerimi ayırıyorum. O sezon kullanmayacaklarımı yıkayıp katlayıp kaldırıyorum. Kullandıklarım arasında giymek istemediklerimi paylaşıyorum. Kalanları ise düzenli bir şekilde dolabımda bulunduruyorum. Böyle olunca da her sabah ne giyeceğim diye düşünmeme gerek kalmıyor. Ya da giyecek hiç bir şeyim kalmadı demiyorum. Daha az ve düzenli kıyafetler stres seviyemi azaltıyor, tavsiye ederim.
Evimde ya da ofisimde de kullandığım eşyalar yeteri kadar. Örneğin devamlı toz almakla zamanımı öldüreceğim birsürü aksesuarım yok. Ya da odanın her bir yeri dolu değil. Boşluklarla eşyaların kapladığı alan oldukça dengeli. Küçük bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Günümüz teknolojisinde her bir şeyin aleti var. O aletlerin çoğuna sahip değilim. Alamadığımdan değil, sadece o aletin göreceği işlevi daha manuel şekilde çözmüş olmamdan. Böyle olunca da dolaplarımda o aletler için yer açmak zorunda kalmıyorum. Sadeleşmek beni özgürleştiriyor ayrıca kullandıklarım da hikayeli ve ruhlu eşyalar oluyorlar. Daha değerliler gözümde. Bu duruma az çoktur felsefesiyle yaklaşıyorum.
En asgari eşyayla yaşayınca daha çok kendinize zaman ayırmış oluyorsunuz üstelik paranızda cebinizde kalıyor. Para kazanmak günümüzde oldukça zor. Anlık ve geçici isteklerimiz için kazançlarımızı gereksiz yere harcamayalım. İhtiyaç listeleriyle alışverişe çıkarak bizim olmuş parayı harcayalım.
Bu seferki önerim hayatımızın manevi boyutuyla. Size iyi gelmeyen insanları hayatınızdan çıkarın. Kendinizi kötü hissettiren, enerjinizi alan insanlar sadece mutsuzluk verir. Hayatımız çok kısa mutlu zamanlar için; bizim iyiliğimizi isteyen pozitif enerjisiyle bize iyi gelebilecek arkadaşlara ihtiyacımız var. Görüştüğümüz kişileri bu değerlere göre sıralandırırsak pozitif enerjisiyle bizi mutlu eden arkadaşlarımızla kaliteli zamanlar geçirebileceğiz üstelik bu kendimize yapabileceğimiz en harika şey.
Ve son olarak olumsuz cümleleri hayatınızdan çıkarın. Hatta bu cümleleri kuran insanları da koşulsuz şekilde çıkarın. Sadece pozitif ve akışta bir yaşam maneviyatınızı geliştirecek, yaratıcılığınızı artıracak ve stresinizi azaltacaktır.
Sadelik, en yüksek gelişmişlik düzeyidir! - Leonardo da Vinci
Çiğdem Dedeoğlu
Kurucu Başkan / Yaratıcı Yönetmen
